1 Temmuz 2013 Pazartesi

Hayali Gerçekler




sıcacık yatağından kalkmak için pek zorluk çekmedi. çünkü bugün okulun ilk günüydü. daha 1 saat vardı henüz, okulun yolunu tutmasına. bin bir zorluklarla alınmış önlüğünü giydi. bir yandan da aynada, üzerinde nasıl da güzel durduğunu seyrediyordu. güzelce yakalığını takıp, eliyle aynanın karşısında onu ovaladı. o masmavi önlüğü biraz küçülmüş gibiydi sanki. pantolonun paçaları yukarı yükselmiş, önlüğünün kolları bileklerini dâhi örtemiyordu. düğmeleri kapatırken zorluk çekmediği söylenemezdi. ama buna aldırış etmiyordu pek. bu önlük onun için her şey idi. annesinin sesini işitti. "gene neden kalktın bu saatte? senle ne yapacağız bilmiyorum. çıkar onları üzerinden, boya takımlarını al hadi doğru işe"...



gözünden damlayan yaşları koluyla silerken, aynanın karşısında allah'a dua ediyordu. 8 yaşına basmış ve okula bir kez olsun bile gidememişti. ağlayarak üzerindeki önlüğü çıkartıp, boyalı, lekeli elbisesini giyindi. sırtına aldığı boya takımıyla yola çıktı. mini mini öğrenciler okul yolunu tutmuştu. onları takip etti. okulun tam karşısında durdu ve kaldırıma oturarak, boya sandığını önüne koydu. ağlaması hâlâ dinmemişti. ve hep bir ağızla söylenen "andımız"a, ayağa kalkıp, gözünden yaşlar akarak, ağlamaklı bir sesle eşlik etti...

0 yorum:

Yorum Gönder